Röportaj Tümü - [Kasım/2014] Soompi'nin AHL Mentoru Tony Jones ile Röportajı
S: K-Pop hakkında ne düşünüyorsun?
-K-Pop gerçekten ilginç. K-Pop veya Korean hip hop’ı BTS’e kadar hiç duymamıştım ve sanırım grup hakkında biraz araştırma yapmaya çalışırken ilk duyduğum ve izlediğim kayıtları “We Are Bulletproof”tu. Bu kadarını bir K-pop grubundan beklemiyordum. Onlar gerçekten iyiydi. Müzik videoları gerçekten iyi yönetilmişti, bunun ilk kayıt olmasından gerçekten çok etkilendim, şimdiye kadar dinlediğim ilk [K-Pop] şarkısıydı. İlgimi ve dikkatimi çekti. Kore’deki her grup ve sanatçının bu şekilde müzik yaptığını ve böyle yetenekli olduğunu düşündüm. Yanılmışım. Başka bir grup hakkında konuşmayacağım; ama onlar sadece farklılar. BTS’in sunabileceği çok fazla şey var. Hip hop kültürü üzerinde gerçekten çalıştılar. Arkalarındaki prodüktör ve yönetmenlerle tanışmak istiyorum; çünkü yaptıkları her şey gerçekten Amerikanvari. Onların; eğer İngilizce öğrenebilirlerse gelecekte Amerika’ya gelip müzik yapabileceklerini düşünüyorum. Bu kadar iyiler. Bu kadar yetenekliler. Daha sonra, insanlar sürekli bunun gibiydiler: “BAP’e bak, EXO’ya bak, ya da G-Dragon’a” ve tüm bu gruplara, hepsine baktım ve benim için aynı değildi, bilirsiniz. Onlar da yetenekli; fakat onlara BTS’e verdiğim tepkiyi vermedim.
-K-Pop gerçekten ilginç. K-Pop veya Korean hip hop’ı BTS’e kadar hiç duymamıştım ve sanırım grup hakkında biraz araştırma yapmaya çalışırken ilk duyduğum ve izlediğim kayıtları “We Are Bulletproof”tu. Bu kadarını bir K-pop grubundan beklemiyordum. Onlar gerçekten iyiydi. Müzik videoları gerçekten iyi yönetilmişti, bunun ilk kayıt olmasından gerçekten çok etkilendim, şimdiye kadar dinlediğim ilk [K-Pop] şarkısıydı. İlgimi ve dikkatimi çekti. Kore’deki her grup ve sanatçının bu şekilde müzik yaptığını ve böyle yetenekli olduğunu düşündüm. Yanılmışım. Başka bir grup hakkında konuşmayacağım; ama onlar sadece farklılar. BTS’in sunabileceği çok fazla şey var. Hip hop kültürü üzerinde gerçekten çalıştılar. Arkalarındaki prodüktör ve yönetmenlerle tanışmak istiyorum; çünkü yaptıkları her şey gerçekten Amerikanvari. Onların; eğer İngilizce öğrenebilirlerse gelecekte Amerika’ya gelip müzik yapabileceklerini düşünüyorum. Bu kadar iyiler. Bu kadar yetenekliler. Daha sonra, insanlar sürekli bunun gibiydiler: “BAP’e bak, EXO’ya bak, ya da G-Dragon’a” ve tüm bu gruplara, hepsine baktım ve benim için aynı değildi, bilirsiniz. Onlar da yetenekli; fakat onlara BTS’e verdiğim tepkiyi vermedim.
S: American müzik endüstrisini K-Pop endüstirisiyle karşı nasıl
karşılaştırabilirsiniz?
-Peki, bu gerçekten farklı. Kore'deler, -kültür ve her şey-. Buna saygı duymak zorundasınız. Ve evet, makyaj yapıyorlar ve dans ediyorlar, bu pek Amerikan hip hopu gibi değil; ama oradaki kültür ve insanlar bunu istiyor, orada başarılı olan şey bu. Rap Mon çok iyi rap yapabiliyor, demek istediğim Suga ve J-Hope da öyle; ama gerçek şu ki makyaj yaptığı gerçeği ya da dans ettiği gerçeği bunu değiştirmez; çünkü bu onun kültürü. Değiştirebileceğine eminim- o ve Suga düz hip-hop parçaları, rap müziği ve tüm bunları yapabilir; ama şu an yaptıkları şey bir grupta olmak, BTS, ve bu onların seçtiği yol. Bazen seni gelecekte ilerletecek yollar seçersin, ve eğer bu BTS'nin Kore'de bilinip sesini duyulmasını sağlayacaksa, bunu yapmak zorundalar. Bu yüzden bu çok farklı; fakat yine de saygı duymak zorundasınız.
-Peki, bu gerçekten farklı. Kore'deler, -kültür ve her şey-. Buna saygı duymak zorundasınız. Ve evet, makyaj yapıyorlar ve dans ediyorlar, bu pek Amerikan hip hopu gibi değil; ama oradaki kültür ve insanlar bunu istiyor, orada başarılı olan şey bu. Rap Mon çok iyi rap yapabiliyor, demek istediğim Suga ve J-Hope da öyle; ama gerçek şu ki makyaj yaptığı gerçeği ya da dans ettiği gerçeği bunu değiştirmez; çünkü bu onun kültürü. Değiştirebileceğine eminim- o ve Suga düz hip-hop parçaları, rap müziği ve tüm bunları yapabilir; ama şu an yaptıkları şey bir grupta olmak, BTS, ve bu onların seçtiği yol. Bazen seni gelecekte ilerletecek yollar seçersin, ve eğer bu BTS'nin Kore'de bilinip sesini duyulmasını sağlayacaksa, bunu yapmak zorundalar. Bu yüzden bu çok farklı; fakat yine de saygı duymak zorundasınız.
S: K-Pop’ı beş yıl içerisinde nerede görüyorsun?
-K-Pop’un patlama yaşayacağını ve büyüyeceğini düşünüyorum. Yönetim onları Amerika'ya
getirmeyi ya da Amerikan bir BTS kurmayı düşünüyor mu bilmiyorum; ama
yaptıkları şey harika. Amerika’da bu şekilde dans eden, rap yapan ve şarkı
söyleyen kimse yok. Aslında Amerika'da bunun gibi bir grup başlamak iyi
bir fikir. New Edition'dan, Boys to Men'den, A$AP Rocky'den aldılar, her yerden bir şeyler alıp bir araya getirdiler. Bu bir plan mıydı yoksa çocuklar mı yetenekliydi
bilmiyorum; ama bir araya gelmiş olmaları bir şans. Bu harika. K-Pop'un
gerçekten daha fazla gelişeceğini ve sadece bir yerli kültür olarak
kalmayacağını düşünüyorum. BTS sayesinde büyüyecek.
S: Scooter Braun, PSY ve CL ile çalışıyor. Şu anda birçok K-pop sanatçısı
tanıtımlarını U.S ile genişletiyor. Sizi KCON'da BTS ile gördüm. Bu K-pop gibi
bir tarz için U.S'ten birçok hayranı bir araya getiren bir etkinlikti. Bunun hakkındaki
görüşleriniz neler ve BTS’e şaşırdınız mı? Bunun hakkında sizi ne şaşırttı?
S: K-Pop'ın Amerika'ya geçebilmesi için dil ile ilgili halledilmesi
gereken şeyler olduğundan bahsettiniz. KCON'da çok fazla yabancı hayran vardı
ve Korece şarkılara eşlik edip Kore kültürünü kucakladıklarını gördük. Bu
konuda düşünceleriniz nelerdir?
-Bilhassa, çocuklar buraya gelmeden önce İngilizceyi öğrenmek zorundalar. Zamanla öğrenecekler. Rap Mon gerçekten iyi bir İngilizce’ye sahip ve aslında birçok defa İngilizce rap yaptı. Birlikte Korece şarkı söyleyen insanları fark ettim ve bende şarkıya eşlik etmeyi denedim. Olmadı, yapamadım, zorlandım. Ne söylediklerini bilmiyordum; ama gerçek şu ki onlar şarkı sözlerini öğrenmişti ve BTS ile birlikte harika bir şekilde söylüyorlardı. V’nin bana öğrettikleri dışındaki kelimeleri nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyordum; ama bu inanılmazdı. Bu İngilizce şarkı sözleri öğrenmek gibi değildi. Tamamıyla farklı bir dili öğrenmek ve hep birlikte söylemek zorundaydınız. Bu da gerçekten özel ve sadık fanlar olduğunuz anlamına geliyor. İleride İngilizce’yi öğrenecek ve eğer öğrenebilirlerse her ülkede başarılı olabilirler.
-Bilhassa, çocuklar buraya gelmeden önce İngilizceyi öğrenmek zorundalar. Zamanla öğrenecekler. Rap Mon gerçekten iyi bir İngilizce’ye sahip ve aslında birçok defa İngilizce rap yaptı. Birlikte Korece şarkı söyleyen insanları fark ettim ve bende şarkıya eşlik etmeyi denedim. Olmadı, yapamadım, zorlandım. Ne söylediklerini bilmiyordum; ama gerçek şu ki onlar şarkı sözlerini öğrenmişti ve BTS ile birlikte harika bir şekilde söylüyorlardı. V’nin bana öğrettikleri dışındaki kelimeleri nasıl telaffuz edeceğimi bilmiyordum; ama bu inanılmazdı. Bu İngilizce şarkı sözleri öğrenmek gibi değildi. Tamamıyla farklı bir dili öğrenmek ve hep birlikte söylemek zorundaydınız. Bu da gerçekten özel ve sadık fanlar olduğunuz anlamına geliyor. İleride İngilizce’yi öğrenecek ve eğer öğrenebilirlerse her ülkede başarılı olabilirler.
S: Daha önce BTS’in son albümü olan “Dark & Wild”dan
bahsettin. Bütün albümü dinledin mi? Favori bir parçan var mı?
-Bütün albümlerini dinledim. Bunu üçüncü gece duydum; çünkü Twitter’da
insanlar bunun gibiydi: “Dinlemek zorundasın.” Bu BTS’di. Dinlemek zorundaydım.
Tüm albümlerini dinledim. Benim favorilerim, birkaç tane aslında, ama
favori parçam “Hip Hop Lover.”
Bu parça inanılmaz- rapi ve nakaratıyla-. Gerçekten şaşırmıştım. “Let Me Know” da gerçekten iyi bir kayıttı. Aslında
bu parçayı albüm yayınlanmadan önce KCON’un sahne arkasında dinlemiştim. Adamım Suga, telefonunu çıkarttı ve “Hey, bu parçayı yaptım. Dinlemek ister misin?” dedi. Yani şarkıyı daha önce dinlemiştim; ama hoparlörlerden dinlediğimde, -verdiği his- bambaşkaydı (*olumlu anlamda). Suga inanılmaz. Bu kayıtı o yaptı. Şarkıyı üretti, nakaratı, ve
her şeyi. Üçüncüsü ise “Danger”. Ve birkaç tane daha var. Aslında, bütün
albüm gerçekten iyiydi. Hangileri bilmiyorum; ama bazı şarkıların Kore’de
yasaklandığını duydum. “Danger” in
bunlardan biri olduğuna eminim. Yasaklanmak, dikkat çekmek ya da iyi anlamda
farklı olmak mı istiyorlar bilmiyorum. İşte NWA Amerika'da böyle asilik
yaptı; ama Kore'de hormonsal şeylerden konuşamazsınız. Sanırım bu soruyu çekim
yaparken personellerden birisine sormuştum, ve seksten pek önemli bir şey
değilmiş gibi bahsettim. " (Kore için) bu yasaklı bir konu gibidir" şeklinde cevap verdi. Kore'de bu konu hakkında konuşulmazmış, ilginç. “Dark & Wild”
inanılmaz. Eğer böyle albümler yapmaya devam ederseler, gelmiş geçmiş en büyük
Koreli grup olacaklar.
S: Yasaklı olan şarkılar hakkında ne düşünüyorsun? (Kore'de) Bazen bazı kuruluşlar sözlerin değiştirilmesini ya da belirli bir standarda uyarlanmasını
ister. Ama bu, sanatçılarla karşılıklı anlaşarak yapılıyor.
Sence boyun eğmeliler mi yoksa kendi yarattıkları şeye sabit mi kalmalılar?
T: Kore'de çok fazla kontrol var. Bana anlatılan bir hikayede; gruptan ayrılıp solo devam etmek isteyen birileri yasaklanmış ve
isimlerinden ya da işlerinden bahsederseniz eğer size diğer
sanatçıların müziklerini göndermiyorlamış. -Bilmiyorum.- Ama burada bir kontrol
var. U.S'de büyük bir şirkete ihtiyacın yok, hiçbir şeye ihtiyacın yok.
Her şeyi kendin yapabilirsin. Macklemore ve Ryan Lewis kendi kendilerine
milyonlarca albüm sattılar. Kore'de bunu yapamazsın. Bir kontrolleri var, ne
zaman bunun ayrılacağını ve neden bazı şarkıların yasaklandığını bilmiyorum. Birilerinin
buna karşı koymayı öğrenmesi gerekiyor -siz yapmalısınız demiyorum. Kimsenin
bunu yanlış algılamasını, insanlara, kurumlara ve tüm bunlara karşı
çıkmasını istemiyorum. Ama şarkı yasaklamak konusunda... biliyorsunuz, Amerika'da özgürüz. Hiçbir şarkıyı, söylediğimiz ve
yaptığımız şeyleri yasaklayamazsınız. İstediğimiz her şeyi söyleyebiliriz. NWA; 80'lerin sonlarında yada 90'ların başında içinde "polisi
s..." gibi açık açık bir küfür olduğunda bile. Onlar şarkı yaptığında, tüm dünyada bir isyan vardı. Bunu da yasaklamaya çalıştılar; ama onlar müzik
yapmaya ve yaratmaya devam edecekler. Bu şanssız bir şey; ama gerçek hayranlar
onların müziklerine kulak verecek ve bir grup olarak BTS, umutlar içerisinde
büyüyerek oldukları kişi olmaya devam edecek ve Amerikan (şarkı ve kültüründen de) etkilenecek. Bu çocuklar Amerikan kültürüne gerçekten çalıştılar ve bunu çok
iyi yapıyorlar. Başka ülkelerden bunu taklit etmeye, aynı şekilde rap yapıp
şarkı söylemeye, aynı şekilde hareket etmeye çalışanlar görüyorum; ama başaramıyorlar.
Bu çocuklar buna gerçekten çalıştılar ve bunda gerçekten çok iyiler. Hepsi
baştan aşağı çok yetenekli, grupta tek bir zayıf halka bile yok. Bu gerçekten
ilginç, BTS gerçekten çok iyi.
S: BTS ile aranızda bir iş birliği görecek miyiz?
-Gelecekte öyle olmasını umuyorum.
-Gelecekte öyle olmasını umuyorum.
S: Çocuklara karşı ilk izlenimin neydi?
-İlk izlenimim Nate ve ben onları uyandırırkendi. Her şeyden önce, tv programının
ne olduğu hakkında bir fikirleri, tv programı yapacakları, ve neler olup
bittiğiyle ilgili fikirleri yoktu. İlk karşılaşmamızda, onları sabah beş veya
altıda uyandırdık. Etrafa “Ne oluyor?” der gibi bakıyorlardı. Kaçırılmış
olduklarını biliyordum ama bunu program yayınlanana kadar görmedim.
Onları sabah altıda uyandırmıştık ve yataklarından gitmeye hazır
askerler gibi atladılar “Haydi gidelim.” Onlara “Rap yap ya da dans et, herhangi bir
şey yap” dedik ve ilk lider Rap Mon, bize rap yapmaya başladı. Sabahın sekiziydi ve kim olduğumuz hakkında
bir fikri yoktu. Onlar gerçekten özeldiler. Özel olduklarını düşündüm. Çok
özeller, daima dans ediyorlar, daima pratik yapıyorlar. Zorla olmadığı halde-
bunu yapmak zorunda değillerdi. Onlar sadece yaptıkları şeyde iyi olmak
istiyorlar; çünkü makyaj yaptıkları ve dansları yüzünden çok fazla sert eleştiri
alacaklar; bu yüzden Rap Mon mükemmel olmak istiyor. “Hip hop Lover”da rap
yaparken, Rap Mon’un büyüklüğünü duyuyorsunuz. Çocuklara karşı ilk izlenimim:
gerçekten hoş ve cana yakın oldukları ve sadece gerçekten güzel zaman
geçirdikleriydi. Tüm şovda tek bir boş dakika olduğunu bile düşünmüyorum. Bazı
farklılıkları ve bunun gibi şeyleri vardı; ama bunun dışında onlar sadece
havalı çocuklar. On altıdan yirmi yaşına kadarlar. Hepsi süper yetenekli
olsalar bile, hepsinden daha yeteneklisi en gençleri olan Jungkook. Üçünü de yapabiliyor. Gerçekten rap
yapabiliyor, şarkı söyleyebiliyor ve dans edebiliyor “Bulletproof”ta gördüğünüz gibi. O muhtemelen
gruptaki en değerli üye, çünkü çok küçük ve her şeyi yapabiliyor.
S: Ve gerçek şu ki, büyük ihtimalle hepsi sersemledi, bu
harikaydı.
-Kimsenin onların
işinin ne kadar zor olduğunu bildiğini sanmıyorum -tüm gün boyunca. Biz
yorulurduk, ayrılıp onları uyandırmak için geri dönüyorduk; ama onlar zar zor
uyuyordu, -belki iki ya da üç saat.- Gerçekten çok çalışıyorlar. Beşinci bölüm; herhalde
bu onların ne kadar yorulduğunu görebileceğiniz zamanlardan biriydi. Onları
yataktan kaldırmak zorunda kaldık ve bu bir oyun ya da rol değildi. Gözlerini
zar zor açık tuttular ve uykuya daldılar.
S:Kamera arkasında grupla hiç
unutulmaz bir anınız var mı?
-Evet, kesinlikle. Her
gün unutulmazdı. Onlara hiçbir kadınla o seviyede iletişime geçmemiş olmalarına
rağmen bir kadına nasıl yaklaşabileceklerini göstermek -bu harikaydı-.
Gerçekten dışarı çıktıklarını görmek -çünkü kızlara asılamazlar, kız
arkadaşları olamaz, vs.- ama hormonları var. Bu yüzden 'War of Hormone'u yazdılar; çünkü bu gerçekten doğru. Onları bir kadının yanında,
onunla konuşurken görmek ve başarılı olduklarını görmek, bu harikaydı. Onlara
öğrettiğimiz şeylerden biriydi ve gerçekten başarılılardı. Video çok eğlenceliydi
-hepsini göstermediler-. Birçok anı vardı. (Boy in Luv L.A ver. izlemek için TIKLAYIN**)
S:, Kore’ye gitmek için hiçbir planın var mı ve Kore müzik endüstirisinde çalışman mümkün mü?
-Kore’ye gitmeyi çok isterim ve aynı zamanda orada bir şey yapmak ve piyasamı
genişletmeyi de. Gerçekten güzel bir kültür gibi görünüyor. Kesinlikle
seveceğim. Çocuklarla birlikte stüdyoya girme şansımız olmamıştı; ama galiba onlar
için birkaç parça yazabilirdim. Nate Walker, diğer akıl hocası, aynı zamanda büyük bir şarkı
yazarı. Jamie Foxx’un seslendirdiği “Blame It”i, Tinashe’nin “2
On,” unu, Trey Songz ve
Fabolous’un “Say Aah.”ını yazdı. Eğer gelecekte onu çocuklarla
birlikte stüdyoya getirebilirsek, bu harika bir görünüm olurdu. Onlara hip hop ve rap hakkında biraz daha şey gösteririz. Kore'deki grupların herhangi biriyle
birlikte çalışmakla ilgili hiç sorunum yok; ama her nasıl olursa oraya gitmek
harika olacak.
S: Bu gerçekten sevimli. Bu kadar bağlandıktan sonra, onlarla iletişim kurabildin mi?
-Çocuklarla iletişim kuruyorum. Nasıl kurduğumu söylemeyeceğim; çünkü orada bir
yerlerde biraz ciddi fanların olduğunu biliyorum ve fanlar onları bulur. Sanırım bazı fanların nasıl bu kadar çılgın olabileceğine iki örneğiyle
karşılaşıncaya dek inanmıyordum. İlki, bana “İnstagram’a bir şey koyma”
dedi ve ben de “Neden?” dedim. Sonra,
bir videodan bir resim paylaştım-Bu fotoğrafı insanlar benim BTS ile çalıştığımı bilmeden önce paylaşmıştım. Bu ben, J-Hope, ve Jin vardı fotoğrafta. Onların yüzünü bulanıklaştırmıştım. Fotoğraftakilerin kim olduğundan veya ne yaptığımla ilgili bir fikriniz
olamazdı. İlk olarak, fanlar beni buldular. Kim olduğumu nasıl bildikleri
bilmiyordum. İkinci olarak, “Hey, bunlar J-Hope ve Jin mi?” dediler. Ben ise şöyleydim, “Ne?? Bunu nasıl..” Bir diğeri ise şuydu; Çocuklar LA hava alanına
geldiklerinde, fanlar çocukları hava limanında bekliyorlardı. Geleceklerini kimseye söylememişlerdi. Fanlardan iki tanesi onları hava
limanında bekliyordu. Bu çılgınlıktı.
S: Okuyucularımız için son bir sözün var mı?
-Gerçekten eğlendim ve çocukların hepsini gerçekten sevdim. İrtibatımızı koparmayacağız. Onlarla çalışmak bir zevkti. Amerika ve Kore bir şeyler yaptığı sürece gelecekte bir şeylerin olacağını düşünüyorum. Çocuklar çoktan büyük (*tanınırlık ve başarı anlamında) olsa da, daha büyük isimlere ihtiyaç var. (*Şirket anlaşmalarından bahsediyor sanırım) Gerçekten tüm sevginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
-Gerçekten eğlendim ve çocukların hepsini gerçekten sevdim. İrtibatımızı koparmayacağız. Onlarla çalışmak bir zevkti. Amerika ve Kore bir şeyler yaptığı sürece gelecekte bir şeylerin olacağını düşünüyorum. Çocuklar çoktan büyük (*tanınırlık ve başarı anlamında) olsa da, daha büyük isimlere ihtiyaç var. (*Şirket anlaşmalarından bahsediyor sanırım) Gerçekten tüm sevginiz ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
Türkçe Çeviri: Kawaii@BTSTurkey